Otama Kırkpınar’da en büyük hayallerimizden biri memleketimizden topladığımız katkısız, tarım ilaçsız, sağlıklı ve doğal tohumların yağlarını atölyemize alacağımız soğuk sıkım makinesiyle sıkarak kendi formüllerimizde kullanmaktı.
Başlangıç için atölyeye sizlerin de desteğiyle harika bir soğuk sıkım makinesi aldık. Bu makineye ihtiyaç duymamızdaki en büyük sebep hammadde işlenişini gözle görmek, kontrol etmek, tohumları ve çekirdekleri gözümüzün önünde sıkarak kaliteyi artırmaktı. Yağlarımızı “tağşiş” adı verilen, piyasada fiyatı düşürmek için sıkça yapılan çoğaltma işleminden korumayı, soğuk sıkımda kullanılan makinenin malzeme kalitesinden emin olmayı ve genel olarak hijyen seviyesini kontrolümüzün altında tutmayı istedik.
Yağlara ne gibi işlemler yapıldığını öğrendikçe piyasadaki yağları satın almak daha da zorlaşıyor. Örneğin yaklaşık 30-35 dereceye kadar ısınan çekirdekler, daha çok yağ versin diye daha yüksek ısılarda sıkılabiliyor. Bu da çekirdeklerin zengin içeriğini ve faydasını kaybetmesine sebep oluyor. Öte yandan kullanılan sıkım makinesinin çelik kalitesi iyi değilse yağa/gıdaya kalitesiz çelik alaşımlarından ciddi geçişler oluyor, vücutta korkunç ağır metal birikimlerine sebep oluyor. İşte tüm bu sebeplerle tüm sıkılan tohumların en kaliteli çeliğe temas ederek makineden çıkmasını garantilemek istedik.
Tohum Rotası Doğuyor
Kalitesine güvendiğimiz soğuk sıkım makinemizi alıp, makineyi almamıza destek olanların isimleri makinenin üzerine yazdıktan sonra yapılacak tek bir şey kaldı. Memleketimizin temiz çekirdeklerine ve tohumlarına ulaşmak.
Bir tohuma bakınca yerli mi, GDO’lu mu, tarım ilaçlı mı olup olmadığını anlamak imkansız. Mesela susam; memlekette en lezzetlisi yetişiyor ama üretici sayısı her geçen gün azalıyor; onların ürettikleri de hemen ihraç ediliyor. Biz ne mi yiyoruz? Çin’den gelen susamı. Marketteki kuruyemişler, tahinler, helvalar memlekette işlenip paketlense bile Çin’de yetişip soframıza geliyor.
İşte bu yüzden kendi formüllerimizde kullanacağımız yerli, temiz, GDO’suz, tarım ilaçsız tohumları ve çekirdekleri bulmak için üreticilerin peşine düşmek bir zorunluluktu. Biz de bu yüzden ihtiyacımız olan çekirdek ve tohumların bir listesini yapıp Anadolu’da kendi kendini çizen Tohum Rotası’na çıktık.
Tohum Rotası
Bin kilometreyi aşan Tohum Rotası’nda onlarca köye girdik, sayıları gittikçe azalan zehirsiz, küçük ölçekte üretim yapan üreticilerle buluştuk; dünya yıkılsa medeniyeti baştan var edecek bir tohum ambarını ziyaret ettik. Anadolu’nun dört bir yanını gezip topladığımız tohumlarla soğuk sıkım denemeleri yaptık ve en sonunda formüllerimizde kullanacağımız yağları elde etmeye başladık.
Elbette Tohum Rotası boyunca topladığımız bu bereketli ürünlerin sadece yağlarından faydalanmak olmazdı. Yağlar formüllerimizde kullanılırken posalarını da değerlendirmenin yollarını bulduk. Posalardan mis gibi glutensiz doğal un ve bitkisel süt ürettik. Daha neler yapabiliriz diye araştırdık ve unları kavurarak kahvelerini yapıp yapamayacağımızı görmek için tadımlar yapmaya başladık.
Uzun lafın kısası, en güvenilir, en doğal, en temiz tohumların ve çekirdeklerin yağlarına ulaşmak için çıktığımız Tohum Rotası’nın yağları sabun ve merhem olurken, posaları da bizi doyurmaya devam ediyor. Türkiye’nin ilk plastiksiz kargocusu, ilk depozitolu kozmetikçisi, ilk çevreci arap sabuncusu, ilk agroekolojik kozmetikçisi olarak, yerel üreticilerle yaptığımız bu dayanışmanın ürünlerinin sizlere de faydalı olmasını diliyoruz.
Tüm Otama Kırkpınar ürünlerine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Comments (1)